
Bugün yine sabaha karşı eve döndüm. Ümraniye escort sokakları bu saatte daha dürüst oluyor. Ne acele var ne de rol yapma. Sadece yorgun insanlar ve sessiz binalar. Benim adım Leyla. Yirmi beş yaşındayım. Bu yaşı söylerken bile içimden “keşke” kelimesi geçiyor. Çünkü hayatımın bu noktasında olmayı hayal etmemiştim.
Eve girdiğimde ilk yaptığım şey çantamı yere bırakmak oluyor. Sonra camı biraz anal seven aralıyorum. Karşı binanın mutfağında bir kadın kahvaltı hazırlıyor. Belki çocuğu vardır, belki işe gidecektir. Onu izlerken kendimi suçlu hissetmiyorum artık. Sadece farklı hayatlar olduğunu kabul ediyorum. Bu kabulleniş kolay gelmedi.
Ümraniye escort üç yıl önce geldim. Başka bir şehirden, başka bir hayattan. Yanımda umutlarım vardı ama planlarım yoktu. Önce kafelerde çalıştım, sonra temizlik işlerine gittim. Yetmedi. Borçlar birikti, yalnızlık ağırlaştı. Kimse “buraya böyle gelirsin” demez insana. İnsan, fark etmeden kayıyor o yola. En tehlikelisi de bu zaten: yavaşlık.
Bu hayatın en zor yanı insanlar değil, insanın kendisiyle baş başa kalması. Geceleri güçlü durmak zorundayım. Ama gündüzleri, bu küçük evde yalnızken kucaktan inmeyen maskeler düşüyor. Bazen aynaya bakıyorum, bazen özellikle bakmıyorum. Kendime kızdığım günler oluyor. “Daha farklı olabilirdi” dediğim çok oluyor. Ama artık kendime bağırmıyorum. Çünkü bağırmak bir şeyi değiştirmiyor.
Geçen hafta Ümraniye escort bir kütüphaneye girdim. Sadece ısınmak için. Ama içerideki sessizlik beni tuttu. Rafların arasında dolaştım. Bir defter aldım. Bu defter işte, şu an yazdığım. Yazarken fark ettim ki kelimeler, içimde biriken yükü biraz hafifletiyor. Kimseye anlatamadıklarımı buraya dökebiliyorum.
Bir gün cesaret edip bir kadın danışma merkezine gittim. Kapıdan girmek zor geldi ama içeri girdikten sonra düşündüğüm kadar korkunç olmadığını anladım. Kimse bana “neden” diye bağırmadı. Sadece “nasılsın” dediler. Uzun zaman sonra biri bunu gerçekten merak etmişti.








